Easy Turkish Stories: Dedemin Bahçesi (My Grandpa's Garden) ~ Turkish And More

Easy Turkish Stories: Dedemin Bahçesi (My Grandpa's Garden)

Easy Turkish Stories, learn turkish, turkish stories, short turkish stories, turkish stories for beginners, turkish stories with english translation


Bir varmış, bir yokmuş, yaşlı bir adamın biri varmış. Adamın bahçesinde güzel bir elma ağacı varmış. Her sene ağacın dalları kırmızı elmalarla süslenirmiş. Adam elmaları çok severmiş fakat kimseyle paylaşmak istemezmiş.

Bir gün, küçük bir kız çocuğu bahçenin önünden geçiyormuş. Kız, ağacın dallarındaki kırmızı elmaları görünce dayanamamış ve yaşlı adama seslenmiş, "Merhaba dede, elmalarınız ne kadar güzel! Bana bir tane verir misiniz?" diye sormuş. Yaşlı adam, kızı süzerek, "Hayır, vermem," demiş. "Bunlar benim elmalarım." Kız üzülerek yoluna devam etmiş.

Ertesi gün, kız yine aynı yerden geçmiş. Bu sefer yanında bir basket dolusu kurabiye getirmiş. Yaşlı adamı görünce gülümsemiş ve "Merhaba dede," demiş. "Size kurabiye getirdim. Elmalarınızdan bir tane alabilir miyim?" Yaşlı adam, kızın neşe dolu yüzüne bakıp dayanamamış. Kızın uzattığı kurabiyeyi alıp, ona bir elma vermiş.

Kız, elmayı ve kurabiyeyi mutlu bir şekilde alıp teşekkür etmiş. O günden sonra, kız her gün yaşlı adama bir şeyler getirir ve elma alırmış. Yaşlı adam artık yalnız yemek yemekten sıkıldığını fark etmiş. Kızla sohbet etmeyi ve onun getirdiklerini paylaşmayı sevmeye başlamış.

ÖğütPaylaşmak ve nezaket, beklenmedik zamanlarda bile bağlantılar kurabilir ve mutluluk getirebilir.

Kelime Anlamları:

yaşlı: old
adam: man
bahçe: garden
güzel: beautiful
elma ağacı: apple tree
süslemek: to decorate
severdi: loved
kimse: nobody
paylaşmak: to share
geçmek: to pass by
dayanamak: to resist
seslenmek: to call out
dede (informal word for grandfather): grandpa
vermek: to give
üzülmek: to get sad
devam etmek: to continue
yine: again
getirmek: to bring
kurabiye: cookie
gülümsemek: to smile
bakmak: to look
uzatmak: to reach out
almak: to take
teşekkür etmek: to thank
sonra: then
sıkılmak: to get bored
sohbet etmek: to chat
sevmek: to love



English Translation

My Grandpa's Garden

Once upon a time, there was an old man. He had a beautiful apple tree in his garden. Every year, the branches of the tree were decorated with red apples. The man loved apples very much, but he didn't want to share them with anyone.

One day, a little girl was walking by the garden. When the girl saw the red apples on the branches of the tree, she couldn't resist and called out to the old man, "Hello grandpa, your apples are so beautiful! Can you give me one?" The old man, looking at the girl, said, "No, I won't give you any. These are my apples." The girl, feeling sad, continued on her way.

The next day, the girl passed by the same place again. This time, she brought a basket full of cookies with her. When she saw the old man, she smiled and said, "Hello grandpa," I brought you cookies. Can I have one of your apples?" The old man couldn't resist the girl's cheerful face. He took the cookie the girl offered him and gave her an apple


Lesson Learned: Sharing and kindness can build connections and bring happiness, even when unexpected.


For more Turkish stories, click here


No comments:

Post a Comment